Klinik Psikolog/
Psikoterapist

– Klinik psikoloji,
– Yetişkin psikolojisi,
– Travma psikolojisi,
– Yeni bir ülkeye adapte olmak, kültür karmaşası,
– Kaygı problemleri,
– Depresyon,
– Stres ve psikopatoloji, stres yönetimi,
– Kişilerarası ilişki ve iletişim problemleri,
– Değersizlik hissi,
– Kendini tanıma ve öz-farkındalık,
– Özgüven problemleri,
– Yaşam değişikliklerine uyum,
– Kayıp ve yas süreçleri.

Lisans: Başkent Üniversitesi – Psikoloji

Yüksek Lisans: Queen Mary University of London – Klinik Psikoloji

Yüksek lisans programım dahil, 2018’den bu yana Varoluşçu Terapi odaklı çeşitli eğitimlerden, grup terapisinden ve süpervizyondan geçtim/geçmekteyim. 2020 yılından beri ise Geştalt Terapi odaklı çeşitli eğitimlerden ve bireysel ve grup terapilerinden geçtim/ geçmekteyim. Seansların gidişatını danışanın ihtiyacına göre yapılandırabildiğim Bütüncül Terapi yaklaşımını destekliyorum. Uyguladığım Bütüncül Terapi yaklaşımım Geştalt bakış açısıyla yürüttüğüm Varoluşçu Terapi’dir.

Yetişkin bireylere online olarak psikoterapi hizmeti vermekteyim.

E-Posta: damlataskininfo@gmail.com
Asistan Telefonu: 0543 699 16 26

Seanslar hakkında detaylı bilgi ve randevu için Whatsapp mesaj ya da e-posta üzerinden iletişime geçebilirsiniz. En yakın çalışma saatinde geri dönüş yapılacaktır. 

*Seans randevu iptali en az 24 saat öncesine kadar mümkün olmaktadır. Danışanlar 24 saatten kısa süre içinde iptal ettikleri seansın ücretini ödemekle yükümlüdür.

Hepimizin psikolojik sağlığı vardır, ancak bu kavram çoğu zaman psikolojik bozukluklarla karışabilir. Psikolojik bozukluk ve psikolojik sağlık iki uç noktadır. Arada kalan o uzun çizgideki konumumuz her gün, her saat veya her hafta değişiklik gösterebilir. Psikolojik sağlık, basitçe anlaşıldığı gibi, psikolojik durumumuzun bir ölçüsüdür, tıpkı fiziksel sağlık gibi. Burada önemli olan “süreklilik” kavramının önemini anlamaktır. Belirtilerin sürekliliği ve de yoğunluğu bize en doğru bilgiyi sağlar. Bu çizgide hangi konumda olursak olalım psikolojik destek almak bize yardımcı olabilir. Çünkü psikoterapiden yararlanan herkese psikolojik bozukluk teşhisi konmaz. Psikoterapi, yaşamı stres ve çatışmadan etkilenebilecek herkese yardımcı olabilir.

Stresli hissetmek tamamen doğal olsa da stresin talepleri başa çıkma yeteneğimizi aştığında stres bir problem haline gelebilir. Stresli yaşam olaylarına maruz kalmak, beynin stres vericilere direncini artırabilir. Bu öğrenme, stresli yaşam olaylarının daha fazla bilgeliğe, daha fazla öz-yeterlilik ve ustalık hissine, kişisel güçlülüğe, maneviyata yol açabileceği gözlemleriyle tutarlıdır. Aynı zamanda kişinin kendisi ve başkalarına derin bağ kurma, bir anlam ve amaç duygusu bulma, yaşama saygı duyma ve hatta saygı gösterme ve başkalarıyla daha etkili ilişki kurma becerisinde etkilidir. Bu nedenle stres tepkisinin zararlı yönlerini yönetmenin ve stresin sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerini engellemenin yollarını bulmak önemlidir. Bize iyi gelecek olan yollar ve yöntemler psikoterapi aracılığı ile bulunabilmektedir.

Beynimiz bizim en karmaşık organımızdır. Dolayısıyla beyin ile ilişkili rahatsızlıklar da en karmaşık olanlardır. Psikolojik rahatsızlıklar birçok farklı belirti gösterebilirler. Anlamalıyız ki, bu belirtiler bir karakter özelliği değildir, çok daha fazlasıdır ve bundan çok daha karmaşıktır. 

“Depresyon üzgün olmaktan,

Kaygı endişelenmekten,

OKB düzenli olmaktan,

TSSB geçmişe dönmekten,

Bipolar duygu değişiminden,

Yeme bozuklukları zayıf/kilolu olmaktan,

Borderline değişken olmaktan çok daha fazlasıdır.“ 

Psikoterapi ve ilaç tedavisiyle psikolojik bozuklukla yaşayan insanların bazıları tamamen iyileşebilirken, bazı durumlarda psikolojik bozukluklar tamamen ortadan kalkmayabilir. Fakat, doğru destekle bir kişi onu yaşam boyu yönetmeyi, onunla başa çıkabilmeyi öğrenebilir.